“Babacığım emekleriniz boşa çıkmadı!”

Frankfurt Büyükşehir Belediyesi‘nin tarihi İmparatorlar Salonu‘nda gerçekleştirilen 60‘ncı yıl töreninde, dinleyiciler arasında bulunan babası Vahap Arslaner’e Türkçe seslenen İl Genel Meclisi Başkanı Hilime Arslaner, “Babacığım, neler çektiğinizi ancak tahmin edebiliriz. Ama emekleriniz boşa çıkmadı” dedi.

GÜRSEL KÖKSAL
Türkiye‘den Almanya‘ya işgücü göçünün 60‘ncı yıldönümü dolayısıyla Frankfurt Büyükşehir Belediyesi‘nde düzenlenen etkinlikte konuşan İl Meclisi Başkanı Hilime Arslaner, toplumun çoğunluğunun birinci kuşak göçmenlerin Almanya‘nın refahına katkılarına halen gerekli saygıyı göstermediğini vurguladı. Arslaner, “Toplumun çoğunluğun bu katkıyı farketmediği ve değerini bilmediği sürece göçmenler buraya tam olarak ait olamayacaklar ve onların toplumsal yaşama eşit katılımı tartışılır olmaya devam edecektir” dedi. Arslaner, konuşmasının bir bölümünde dinleyiciler arasında yer alan babası Vahap Arslaner‘in şahsında Türkiye kökenli tüm birinci kuşak göçmenlere de şöyle seslendi:
“Babacığım, çektiğiniz zorlukları uzun uzun pazar kahvaltılarımızda bir macera dinler gibi dinlerdik. Neler çektiğinizi ancak tahmin edebiliriz. Ama emekleriniz boşa çıkmadı.”

İMPARATORLAR SALONUNDA

Göçün 60‘ncı yılı dolayısıyla düzenlenen etkinlikler devam ediyor. Frankfurt Büyükşehir Belediyesi‘nin 60‘ncı yıl etkinliği, tarihi İmparatorlar Salonu‘nda gerçekleştirildi. Türkiye‘nin Frankfurt Başkonsolosluğu‘nun desteklediği anma toplantısı dolayısıyla „Hürriyet‘in Tanıklığında Göçün 60 Yılı“ sergisi de bir günlüğüne belediye binasında açıldı. Frankfurt Büyükşehir Belediye Başkanı Peter Feldmann ve Frankfurt İl Genel Meclisi Başkanı Hilime Arslaner’in ev sahipliğindeki tören dolayısıyla tarihi Römer Meydanı’ndaki belediye binasının gönderlerine Türkiye ve Almanya bayrakları da çekildi.
Koranavirüs pandemisi nedeniyle sıkı önlemler altında düzenlenen törene Türkiye‘nin Frankfurt Başkonsolosu Erdem Tunçer ve eşi Gül Tunçer, Frankfurt Belediye Başkanı Nargess Eskandari-Grünberg, Frankfurt İl Genel Meclisi ve Yabancılar Meclisi üyeleriyle büyük bölümü birinci kuşak Türk göçmenler ve yakınlarından oluşan misafirler katıldı. Misafirler arasında yaklaşık iki yıl önce Frankfurt’un komşu kentlerinden Hanau‘da gerçekleşen ırkçı katliamda yaşamını yitiren gençlerimizden Sedat Gürbüz’ün Frankfurt yakınlarındaki Dietzenbach kentinde yaşayan anne ve babası Emiş ve Selahattin Gürbüz de yer aldı.

FELDMANN: TÜRKLERİN OLMADIĞI BİR MODERN ALMANYA DÜŞÜNÜLEMEZ

Frankfurt Büyükşehir Belediye Başkanı Peter Feldmann, konuşmasının girişinde şehrin en yüksek nişanı olan “Onur Plaketi” sahibi Türkiye kökenli ilk Frankfurtlu Ülkü Schneider-Gürkan ile kısa bir süre önce, aynı salonda düzenlenen törenle kendisine “Onur Plaketi” verilen Arif Arslaner’i özel olarak selamladı.
Birinci kuşak göçmenlerden toplam 876 bin “misafir işçi”in II. Dünya Savaşı’nda tamamen tahrip olan Almanya‘nın yeniden ayağa kalkmasına yardımcı olduklarını vurgulayan Feldmann, bir ticaret merkezi olan Frankfurt’un tarihi boyunca buraya gelen göçmenlerden yaralandığını hatırlattı. 1961’deki işgücü anlaşmasının ardından gelen Türkiye kökenlilerin de kentin hem ekonomik, hem de sosyal ve kültürel açından gelişimine yardımcı olduklarını kaydeden Feldmann, “Artık günümüzde Türklerin olmadığı bir modern Almanya düşünülemez” dedi.
Birinci kuşak “misafir işçiler” ve onları takip eden kuşaklara mensup göçmenlerin kültürler arasında “köprü”ler kurduklarını belirten Feldmann, “Yaşamlarının merkezi Almanya ve Türkiye olan vatandaşlarımız demokrasi, hukuk devleti ve halklar arasındaki iyi ilişkilerin en iyi elçileridir. Türkiye‘den Almanya‘ya ve Frankfurt‘a gelmiş olan insanlar da barış içinde birlikte yaşamın ve gerçek entegrasyonun en iyi elçileridir” diye konuştu.
Feldmann, Frankfurt‘un İstanbul, İzmir ve kardeş şehri Eskişehir‘le olan ilişkilerinden de övgüyle sözetti.

ARSLANER: KİME, NEDEN ŞÜKRAN DUYALIM?

Törene kızıyla birlikte gelen Frankfurt‘un “birinci vatandaşı”, İl Genel Meclisi Başkanı Hilime Arslaner de Federal Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier‘in kısa bir süre önce 60‘ncı yıl vesilesiyle yaptığı konuşmada, Türkiye kökenli göçmenlere “Toplumda hakettiğiniz yeri alınız!” diye seslendiğini hatırlattı.
Frankfurt‘un da birinci kuşak göçmenlere çok şey borçlu olduğunu vurgulayan Arslaner, “O dönem Almanya‘ya çalışmaya hazır insanlar geldi ve gelir gelmez kolları sıvayarak çalışmaya giriştiler. Genellikle Almanlar arasından işçi bulunmayan yerlerde çalıştılar. Erkekler fiziki olarak en ağır işler, kadınlar da düşük ücretli işler için getirildiler. Çok çalıştılar. Bu insanlar Almanya‘yı ekonomik olarak başarılı bir hale getirdiler. Onların yaşamları saygıyı hakediyor. Hem kişi olarak, hem de ülke olarak saygımızı hakediyorlar” dedi.
Arslaner, bu saygının eksikliğinin “ırkçılığın yaygınlaşması”na yolaçtığını vurgulayarak sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu da Hanau katliamı ve NSU seri cinayetleri ya da burada, kapımızıın önündeki NSU 2.0 ölüm tehditleri gibi suçların gerçekleşmesini sağlıyor. Bu böyle devam edemez. Şehrimiz Frankfurt’un buna karşı sorumluluğunu üstlenmesini istiyorum.”
Birinci kuşağın Almanya‘ya karşı gösterdiği “şükran ve alçakgönüllüğün” kendi kuşağı için yabancı olduğunu belirten Arslaner, “Kime şükran göstermeliyiz ki? Burası bizim ülkemiz, burası bizim şehrimiz ve şu anda neredeysek oraya bizi getiren de kendi emeğimiz” diye konuştu.
Toplumun çoğunluğunda bu saygıyı halen göremediğini belirten ve göçmenlerin kendilerini tam olarak Almanya‘nın eşit bir parçası olarak hissedebilmeleri için bu saygının belirgin hale gelmesi gerektiğini belirtti. Arslaner, Frankfurt‘un “misafir işçiler”e saygısını Merkez Tren Garı‘na dikilecek bir anıtla gösterebileceğini vurguladı.

TUNÇER: YAŞASIN TÜRK ALMAN DOSTLUĞU!

Türkiye‘nin Frankfurt Başkonsolosu Erdem Tunçer de Frankfurt Büyükşehir Belediyesi‘ni böyle bir törene evsahipliği yapması dolayısıyla Başkan Feldmann‘a teşekkür etti.
“Ülkelerimiz arasında imzalanan İşgücü Anlaşması‘nın 60’ncı yıldönümü, 2021 yılı içinde çeşitli etkinliklerle kutlandı. Göç tarihi açısından sembolik bir şehir olan Frankfurt‘ta da yıl bitmeden benzer bir anma etkinliği gerçekleştiriliyor olmasından mutluluk duyuyoruz” diyen Tunçer, tarihi belediye binasında sunulan Hürriyet gazetesinin 60’ncı yıl sergisinin de törene derinlik ve zenginlik kattığını kaydetti.
Yıldönümü anmalarının “belirli tarih, şahsiyet ve olayların öneminin yeniden idrak edilmesi ve o konuya dair bir muhasebe yapılabilmesi açısından” önemli fırsatlar sunduğunu belirten Tunçer, “60 yıl önce ülkelerinden bir bilinmeze doğru yola çıkan binlerce insan Almanya‘nın kalkınması ve refahı için şüphesiz büyük katkılar sundular. Ancak ‘misafir işçi’ olarak Almanya‘ya gelen Türklerin bu ülkeye sadece ekonomik açıdan katkı sunmakla kalmayıp, Almanya‘da çok kültürlülüğün oluşmasında da önemli rol oynadıklarını, yani Almanya‘yı insani olarak zenginleştirdiklerini bugün net bir biçimde görüyoruz. Bu çerçevede Almanya’daki Türk kökenlilerin bilim, spor, sanat, siyaset ve iş dünyası dahil her alanda önemli başarılar elde ettiklerini gururla gözlemliyoruz” dedi.
60’ncı yılın muhasebesini yaparken göç tarihinin üzücü ve karanlık yanlarına da değinmek gerektiğini vurgulayan Tunçer, Almanya‘da bugüne kadar 50’den fazla Türk kökenli göçmenin ırkçı saldırılar nedeniyle yaşamını yitirdiğini hatırlattı, ırkçılık ve yabancı düşmanlığının günümüzde de devam ettiğini belirterek, “göçmenlerin maruz kaldıkları ırkçılık ve ayrımcılık olaylarına karşı daha etkin bir mücadele yürütülmesi gerektiğinin altını çiziyoruz” diye konuştu.
Almanya‘daki Türk toplumunun birçok zorluk ve sınamaya rağmen hem Almanya‘ya, hem de Türkiye‘ye olan aidiyet ve sevgisini koruduğunu belirten Tunçer, sözlerini “Yaşasın Türk-Alman dostluğu” çağrısıyla sonlandırdı.

NOT:
Frankfurt, Almanya medyasının Berlin ve Hamburg kadar önemli, güçlü bir medya merkezi. Çok sayıda ulusal günlük gazetenin merkezi burada. Televizyon ve radyo kanalları, internet portalları… Frankfurt yüzlerce medya organına ev sahipliği yapan bir metropol…
Türkiye kökenli 50 bin Frankfurt’lunun yaşadığı bir kent.
Nüfusunun yüzde 30’u göçmenlerden oluşan bir kent.
Büyükşehir Belediye Başkanı’nın (artık geçmişte kalsa da) kendisini “Türklerin eniştesi” olarak takdim ettiği bir kent.
60’lı yıllarda çalışmak için buraya göç etmiş bir “Misafir İşçi”nin kızının şehrin en yüksek halk temsilciliği olan İl Genel Meclisi’nin (Stadtparlament ya da Stadtverordnetenversammlung) başkanlığına seçilmiş olduğu bir kent.
Memleketi İran’ı siyasi nedenlerle terketmek zorunda kalmış olan bir insan hakları aktivistinin Belediye Başkanı olduğu bir kent.
Suriye’yi siyasi nedenlerle terketmiş olan bir genç adamın Belediye’nin İmar ve İskan‘dan sorumlu Encümeni olduğu bir kent.
O nedenle Frankfurt Büyükşehir Belediyesi‘nin merkez binasında 14 Aralık günü gerçekleştirilen bu törenle ilgili Almanca medyada yazılı, sözlü ya da görüntülü tek bir yayının bile yapılmamış olması çok dikkat çekiyor… (Şu ana kadar sadece Frankfurt Büyükşehir Belediyesi‘nin haber bülteninde bu konuyla ilgili bir haber yayınlandı.)
Her fırsatta yüzyıllardır birçok kültürün buluştuğu dinamik bir kent olduğu vurgulanan Frankfurt’ta, medyanın bu vurdumduymazlığı nereden kaynaklanıyor?
Cevabını Frankfurt‘un “1 Numaralı Vatandaşı” seçilmiş olan Hilime Arslaner‘in konuşmasından çıkarabiliriz.
Toplumun çoğunluğu göçmenlerin Almanya‘ya katkısını saygı göstermiyor.
Yani bu durumun adı tek kelimeyle saygısızlık..
Hilime Arslaner, Peter Feldmann, Erdem ve Gül Tunçer
Berna Ehrhardt (Hürriyet gazetesi), Gül ve Erdem Tunçer, Nargess Eskandari-Grünberg, Hilime Arslaner ile Hanau’da yaşamını yitiren Sedat Gürbüz’ün anne ve babası Emiş ve Selahattin Gürbüz. Arka planda Hürriyet gazetesinden Ertan Özoğul
Tarihi İmparatorlar Salonu‘nun girişinde açılan Hürriyet‘in 60‘ncı Yıl Sergisi, törene katılanların büyük ilgisini gördü. Birinci kuşaktan göçmenler birlikte inceledikleri afişlerin önünde buluşup, anılarını tazelediler. Hürriyet sergisinin en çok ilgi çeken köşelerinden biri de Frankfurt‘un “Onur Plaketi” sahibi Türkiye kökenli birinci ve ikinci Frankfurtlular Ülkü Schneider-Gürkan ile Arif Arslaner’in babası Vahap Arslaner’le ilgili afişler oldu. Afişlerin önü, Schneider-Gürkan’ın sendikal mücadeleden tanıştığı birinci kuşak göçmenlerin, Vahap Arslaner‘in Frankfurt Havaalanı’dan iş arkadaşlarının buluşma noktası oldu.
Frankfurt Belediye Başkanı Nargess Eskandari-Grünberg, birinci kuşak göçmenlerin Almanya’ya büyük katkılarda bulunduğunu belirtti. Eskandari-Grünberg bu açıklaması yaparken arkasındaki afişte kısa bir süre önce Federal Gıda ve Tarım Bakanlığı’nı üstlenen partidaşı Cem Özdemir’in anne ve babasıyla ilgili 10 yıl önce hazırlanmış olan ve afiş görünüyordu.

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*