Sosyal demokratların genel seçimde Frankfurt’tan direkt aday olarak sahaya sürdüğü her ikisi de 33 yaşındaki politikacılar Türkiye kökenli göçmenlerin temsilcileriyle buluştu.
Almanya Sosyal Demokrat Partisi‘nin (SPD) Frankfurt’taki iki seçim bölgesindeki direkt adayları göçmen kökenli genç politikacılar Kaweh Mansoori ve Armand Zorn, Türkiye kökenli göçmenlerle kahvaltılı bir toplantıda buluştular.
İş insanları Hüseyin Adalı ve İsmail Özkan ile Hessen Eyalet Meclisi Milletvekili Turgut Yüksel ve Frankfurt İl Genel Meclisi Üyesi Hüseyin Sıtkı’nın çağrısıyla IKS – Interkulturelle Schule Rhein-Main (Rhein Main Kültürlerarası Okul) salonlarında hafta sonunda gerçekleştirilen toplantıya katılan Mansoori ve Zorn, siyasetteki hedeflerini açıkladılar, soruları yanıtladılar.
Turgut Yüksel’in moderasyonunda gerçekleştirilen toplantıya ağırlıkla Frankfurt ve çevresinden Türkiye kökenli göçmen örgütlerinin temsilcileri katıldı. Her ikisi de 33 yaşında olan politikacılardan, İran’dan Almanya’ya siyasal sığınmacı olarak göç eden bir çiftin çocuğu olan Kaweh Mansoori Giessen’de dünyaya gelmiş. Serbest avukat olarak çalışan Mansoori, iki yıldır SPD’nin Hessen teşkilatının gençlik kolları ve Güney Hessen SPD örgütünün başkanlığını yapıyor. Genel seçimlere 183 no’lu seçim bölgesinin direkt adayı olarak giren Mansoori, ayrıca eyalet listesinin de 3’üncü sırasında yer aldığı için, Federal Meclis’e seçilmesi kesinleşmiş gibi.
Kamerun’da dünyaya gelen ve ailesiyle Almanya’ya göç ettiklerinde 12 yaşına olan Armand Zorn ise siyasal bilimler, ekonomi ve hukuk alanlarında yüksek öğrenim görmüş. İşletmelere yönetim ve dijital danışmanlık yapan Zorn’nun çocukluk dönemi Almanya’nın doğusundaki Halle Saale kentinde geçmiş ve şimdi kendisini „tipik bir Frankfurtlu“ olarak görüyor. 182 no’lu seçim bölgesinin direkt adayı olan Zorn ise eyalet listesinde 23’ncü sırada. Zorn’un seçilebilmesi için seçim bölgesinde diğer partilerin adaylarını geride bırakması gerekli.
Genç adaylar kahvaltılı buluşmada yaptıkları konuşmada ücretler, emekli maaşları, konut edinme ve kiralar, dijitalleşme, çok kültürlülük konularındaki görüşlerini dile getirdiler, kendileri de ırkçılık ve ayrımcılığı yaşamış insanlar olarak bu konulardaki mücadelenin önemine dikkat çektiler.
Okullarda Türkçe’nin öğrencilerin not ortalamasına katılan yabancı diller arasına alınması ve çifte vatandaşlıkla ilgili tartışmalar gibi konularda göçmen örgütlerinin yıllardır savunduğu tezleri savunan genç politikacıların açıklamaları özetle şöyle:
Kaweh Mansoori: Ana dilim Farsi. Frankfurt benim yurdum. Frankfurt’ta herkesin yaşadığı değişim ve gelişmeyi, dayanışma içinde gerçekleştirmek istiyorum. Değişim herkes için ilerleme ve geliştirme anlamında gerçekleştirilmelidir. İyi yaşam koşulları sağlayan ve doğayı koruyan, gelecek umutlu işyerleri, adil emeklilik ve adaletli ücretler istiyorum. Çocuklar ve gençliğin ihtiyacı güçlü ailelerdir. Ve onun için ailelerin iş ve özel hayatlarının uyumluluğunu sağlamak üzere desteğe ihtiyaç var. Kiralar ucuzlamalı. Federal Meclis’te kiracıların haklarını savunmak, dar gelirlilerin mülk edinmelerine yardım etmek ve yeni toplu konut inşaatların yaygınlaştırılması için mücadele edeceğim.
Armand Zorn: Kamerun’da doğdum, Halle Saale’de büyüdüm ve şimdi Frankfurt benim yurdum. Sizlerin taleplerini Berlin’de savunmak ve sizleri temsil etmek, benim için Federal Meclis milletvekili adaylığımın motivasyonu. Küreselleşme, iklim değişimi, dijitalleşme ve korona pandemisi birçok insanda güvensizliğe ve endişeye neden oluyor. İnsanlara güven, emniyet ve özgürlük sağlayan, geleceğe umutla bakan yeni bir politikaya ihtiyaç var. Frankfurt’ta güvenli ve iyi ücretli olanaklarının korunması ve yaratılması için mücadele ediyorum. Uygun fiyatlı kiralık konutlar, herkes için yeterli ve kaliteli tıbbi bakım için çalışıyorum. Demokratik değerlerimiz için sağa, ırkçılığa, İslam düşmanlığına, anti semitizme ve her türlü ayrımcı eğilime karşı savaşıyorum. (20 Eylül 2021)
İlk yorum yapan olun